Kategori arşivi: Çocuk Yetiştirme

Tiyatro

Çocuk yetiştirmek gerçekten ilginç tecrübelere gebe…

Her an bir kriz doğabilir, daha öncenin çözülmemiş krizleri patlak verebilir ve siz de bunlarla yüzleşmek, çözmek için çabalamak, anlamaya çalışmak ve çözünce de “vay be ben bu anneliği kıvırdım sanki !” ruh haliyle kahve içmek zorunda kalabilirsiniz.

Yiğit Alp’in de bir  çözülmemiş krizi varmış: tiyatro

Okumaya devam et

Uzak Dur !

Bizim Aile’de Münir Özkul’un harika bir repliği vardır. Hani Yaşar usta çıkar fabrikatörün karşına:

“uzak dur evimden, uzak dur ailemden, uzak dur çocuklarımdan. Eğer çocuklarımın bir teline bile zarar verecek olursan, hayatı boyunca bir karıncayı bile incitmemiş ben Yaşar usta, çeker vururum seni. Çeker vururum ve donup arkama bakmam bile.” der, ben de her izlediğimde vay be derim Münir Özkul’un oyunculuğuna…

Şu an çocuğumu hedef alan tüm tüketim dayatmasına karşı işte psikolojim tam olarak bu!

Koton’un ucube reklamını sindirmeye çalışırken karıştırdığım dergide çocuklar için aşağıdaki reklamı gördüm.

images

untitled

1

Neresinden tutsan elinde kalıyor ama beni en çok rahatsız eden bu reklamlardaki vaktinden önce büyütülen çocuklar, özellikle de küçük kadınlara dönüştürülmüş kız çocukları…

Yaşı gereği toza toprağa bulanması gereken bu çocuklar neden pedikür yaptırıyor, orada işleri ne tüm iyi niyetimle anlamaya çalışıyorum ama olmuyor, gerçekten olmuyor…

Tüm bunları gördükçe sarıp sarmalayasım geliyor oğlumu ne televizyon izlesin ne dergi okusun ne de AVM ye gitsin istiyorum.

40 kollu bir canavardan çocuğumu kaçırmaya çalışmak belki benimkisi ve belki de kaybedilecek bir dövüş ama her anne biraz da Don Kişot olmuyor mu konu çocuğu olunca?

O zaman

Uzak dur evimden, uzak dur ailemden, uzak dur çocuklarımızdan!

karnaval_karnaval_picasso

 

Doğadaki Son Çocuk

Richard Luv ‘un yazıdığı Tübitak yaınlarından çıkan “Doğadaki son çocuk” u okurken hani şimdilerde genelde birçok çocuğun ve yetişkinin üzerine yapışı veren eksiklik hissini tanımlayabiliyor insan. Doğa ile giderek zayıflayan, yok olmaya başlamış bağımız.

Okumaya devam et

Tuvalet

Tuvalet eğitimi için oğlum daha hazır değil…

Yalan külliyen yalan ben hazır değildim, oğlum beziyle mutluydu ben daha mutluydum.

Ama tabi her şeyin bir sonu var.

Gittiği kreşte acaba dediler artık Yiğit Alp için zamanı geldi mi, denesek mi ?

Tabi yok ben henüz hazır değilim aslında diyemediğim için o gözümde büyüyüp kocaman olmuş süreç başladı.

Okuyup araştırmaya fırsat bulamadan, kreşten aldığım tavsiyelerle başladık.

Bilseydim bu kadar az zorlayacağını  çok daha önceden başlardım.

Tamam bir iki kaza var, belki konuşmak için erken daha sadece 4 gün oldu ama oldu işte oğlum bezden ayrıldı…

Taşınabilir lazımlık, tuvalet adaptörü ve yeni iş çamaşırları ile bir sonraki aşamaya geçmek üzereyiz.

Sanırım bu işin püf noktası soğukkanlı olmak ve onu asla ama asla zorlamamak, çünkü bazen unutuyoruz her çocuğun öğrenme hızı başka belki böyle bir süreci içselleştirmesi için bir çok duyduğunuz örnekten daha çok zamana ihtiyacı var.

Sakin olup çamaşırları yıkamak ve onu bir şeyler öğrenirken izlemek en iyisi…