Önceden de muhalif bir bünyem vardı evet ama bu günler de daha fazla tepki gösteriyorum ülkemde olanlara. Ve evet farkındayım biraz garip karşılanıyor bu herşeye bir şey yapmalı ama hallerim…
Alp gelince hayat hem daha güzel hem de daha ciddi, daha kaygılı oldu benim için. Çünkü artık olan biten herşey oğlumun gelleceğini de ilgilendiriyor. Ve insan istiyor ki onun için en iyisi olsun; geleceği üç kuruşa satılmasın, saçma bir eğitim sistemi içinde geleceği çalınmasın, büyüdüğünde faşist bir polis devletinde korku içinde yaşamasın… O yuzden de artık olan her hukuksuzluk, uygulanan sistematik baskı bana daha da tehlikeli geliyor çünkü tüm bunlar benim oğlumun geleceğini tehdit ediyor. Okurken biraz bencilce geliyor ama her anne için bu böyle sanırım insan önce olaylara evladı açısından bakıyor…
Hani bebeği gelince kadın sadece anne olmuyor aynı zamanda beslenme uzmanı, eğitimci, araştırmacı, kronik uykusuz ve bir sürü şey oluyor ya işte bir de aktivist oluyor insan. Bebeğinin geleceği daha güzel olsun diye önceden sadece eleştirdiği şeyler için şimdi değiştirebilmek için elini taşın altına koymaya çabalıyor.
Bekir Çoşkun nun bugünki yazısı o yüzden bana doğru bir tespitmiş gibi geliyor.
Gidişin kadınların elinden olacak…
http://www.ilk-kursun.com/haber/106823